MEASURING METACOGNITIVE MONITORING THROUGH THE TEST OF HIGHER ORDER THINKING SKILLS: AN EXAMPLE OF SCIENCE LITERACY


Creative Commons License

Başokçu T. O., Şen M., Güzel M. A.

2nd INTERNATIONAL RUMELI CONGRESS OF SOCIAL AND EDUCATIONAL SCIENCES, İstanbul, Turkey, 27 - 29 April 2024, pp.548-554

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • City: İstanbul
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.548-554
  • Abdullah Gül University Affiliated: Yes

Abstract

İlk olarak Flavell tarafından 1979 yılında ortaya atılan üstbiliş kavramı, bugüne kadar farklı

alanlarda birçok çalışmaya konu olmuştur. Üstbiliş, “kişinin kendi bilişsel süreçlerini anlama

ve düzenleyebilme becerisi” veya düşüncenin düşüncesi, bilginin bilgisi, eylemin yansıması

olarak tanımlanabilmektedir. Nelson’un (1996), Narens’le (1990) birlikte oluşturdukları

Üstbilişsel Model’de zihinsel süreçleri “nesne düzeyi (object level) ve üst düzey (meta level)”

olmak üzere iki düzeyde incelemiş olup nesne düzeyinden üst düzeye izleme (monitoring)

işleviyle, üst düzeyden nesne düzeyine ise kontrol (control) işleviyle etkileşim olduğu öne

sürmüştür. Bu çalışmada da öğrencilerin üstbilişsel izleme düzeylerinin belirlenmesi amacıyla

Tip-2 Sinyal Tespit Kuramı tekniği uygulanmıştır. Bu teknikte öğrenciler her maddenin

sonunda yanıtından ne kadar emin olduklarını puanlamaktadır. Öğrencilerin her eminlik

düzeyinde doğru ve yanlış yanıt sayıları hesaplanmaktadır. Eminlik düzeyindeki doğru ve

yanlışlar toplam doğru ve yanlış sayılarıyla oranlanarak kümülatif olarak yazılmaktadır.

Örneğin 1-5 arası puanlamada 5 eminlik düzeyindeki doğru ve yanlış yanıt sayısı, toplam doğru

ve yanlış yanıt sayısına oranlanır. Ardından 4 ve 5 eminlik düzeyinden doğru ve yanlış yanıt

sayısı, toplam doğru ve yanlış yanıt sayısına oranlanır ve bu işlem +3, +2 ve +1 eminlik

düzeyleri için tekrarlanır. Bu kümülatif bulgular, yatayda yanlış yanıt oranları (hatalı uyarı

oranı), dikeyde doğru yanıt oranlarının (isabet oranı) yer aldığı bir ROC (receiver operating

characteristics) grafiğine dökülür ve ortaya çıkan kırıklı eğrinin altında kalan alan (AUC – area

under curve) hesaplanır. Bulunan AUC değeri, öğrencilerin kendi becerilerinin ve uyguladıkları

problem çözme stratejilerinin işe yarayıp yaramadığının ne kadar farkında olduklarını

göstermektedir. Bu amaçla 120K850 no’lu TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında farklı ilerdeki

29 okulda öğrenim görmekte olan 628 5. sınıf öğrencisine Fen Bilgisi alanında 7 maddelik üst

düzey düşünme becerilerini ölçme testi uygulanmıştır. Sonuçlara göre üst düzey düşünme

becerilerini ölçme testinden öğrencilerin %57’si şans çizgisinin üstünde kalmış, bir başka

deyişle şansla yanıtladıkları takdirde ulaşabilecekleri düzeyin üzerine çıkabilmiş, geri kalan

öğrenciler (%43) bu düzeyin altında kalmışlardır. Öğrencilerin %43’ünün zayıf bir üstbilişsel

izleme performansı sergilemesi, bu konuda uygulamalı çalışmalara ihtiyaç duyulduğunun

göstergelerinden biri olarak Kabul edilebilir.